Memluk dönemi Arap şairlerinden birisi de İbn Nübâte el-Mısrî’dir. 686/1287-768/1366 Yıllarında Mısır’ın Kahire şehrinde yaşamıştır. Ömrünün ilk yıllarında devlet büyüklerine medih şiirleri yazarak şairliğe başlamıştır. Ancak bu medih şiirleri önemsenmemiş ve beklediği ilgi ve itibarı görmemiştir. Eyyûbî Emîri el-Meliku’l-Müeyyed Ebu’l-Fidâ, İbn Nübâte’nin kendisi hakkında yazdığı medih şiirlerini beğenmiş ve onu maddî ve manevi olarak desteklemiştir. Hayatının bu döneminden sonra şiirleriyle meşhur olmuştur.
İbn Nübâte seyahatname, hutbe, tasvir, ayet ve hadislerdeki garip kelimeler gibi alanlarda eserler neşretmiştir. Mansur eserlerinden ziyade manzum türündeki eserleri ile meşhur olmuştur. Zamanın Eyyûbî Emîri el-Meliku’l-Efdal’le beraber çıktıkları bir avı tasvir eden ve yüz altmış yedi beyitten oluşan bir kasidenin yer aldığı Ferâʾidu’s-Sulûk fî Mesâʾidi’l-Mulûk isimli eseri şairin önemli bir manzum eseridir. Bu eserde yer alan kaside ayrıca Muhammed b. İbrâhim el-Beştekî’nin İbn Nübâte’nin şiirlerinden derlediği divanında da yer almaktadır.
Çoğunlukla medih şiirlerinin yer aldığı bu divanda 13.385 beyitten oluşan 1.733 kaside bulunmaktadır. Divanda medih temalı şiirlerden başka mersiye, şarap, aşk, gazel ve tabiat tasviri muhtevalı şiirler de bulunmaktadır. Şiirlerinde edebi sanatlardan tevriye, cinas, teşbih ve istiare gibi sanatları sıkça ve tam bir ahenkle kullanmıştır. Şair şiirlerinin neredeyse tamamını Halil b. Ahmed el-Ferâhîdî’nin klasik bahirleriyle yazmıştır. Divanda modern bahirlerden muvaşşah ile yazılmış sadece bir şiir bulunmaktadır. Şiirleri revi harflerine göre Arap alfabesi sırasına göre divana konulmuştur. Bütün Arap harflerini revi harfi olarak kullandığı görülmektedir. En uzun şiir 167 beyitten, en kısa şiir ise bir beyitten oluşmaktadır. Divandaki şiirlerin büyük çoğunluğu kaside türünde yazılmıştır. Kasidelerin yanında az sayıda tahmis türünde yazılmış şiir de yer almaktadır.
Şairin gerek divanı gerekse de av tasvirlerinin yer aldığı müstakil manzum eseri, üzerinde çalışılması gereken iki önemli eserdir. Bu eserler muhteva, şekil ve üslup, edebi sanatlar, cümle yapıları, vezin ve kafiye durumları gibi birçok yönden incelenmeli, şiirlerdeki edebi üstünlükler ortaya konulmalıdır.